Uzun süredir böylesine sabırsızlıkla beklediğim bir film olmamıştı. Yönetmen koltuğunda Ridley Scott var. Gerilim-Bilimkurgu filmlerinin bir takipçisi olarak kulağıma gelenler, etraftan okuduğum söylentiler o kadar heyecan verici ki son yıllarda bu derece "hadi gelse de izlesek" dediğim bir film yoktu. Söylentiler diyorum çünkü film hakkında yapımcı şirket 20th Century Fox hiç bir sır vermiyor. Daha düne kadar sadece bir kaç fotoğraftan ve oyuncuların setteki tecrübelerinden ibaretti bilinenler. Bu oyuncuların tepkilerine ve yönetmenin kendi söylediklerine birazdan vakit ayırcağım ancak öncelikle ajanslara düşen şu görüntüler mevcut. Film hakkında bir spoiler vermiyor, gönül rahatlığıyla izlenebilir. Yine de fikir edinmek açısından merak eden bakabilir:
Film esas olarak 1979 tarihli bir bilimkurgu klasiği Alien'ın prequel'ine (giriş) adım atma amacında. Ya da bizim bildiğimiz bu zira Ridley Scott şurada yer aldığı üzere filmi açıklarken Alien mitolojisinden ve bu gerilimlerden daha büyük bir resimle karşılaşacağımızı söylüyor. Şu bölüm özellikle bir takım ipuçları veriyor:
"While ‘Alien’ was indeed the jumping off point for this project, out of the creative process evolved a new, grand mythology and universe in which this original story takes place [...] the ideas tackled in this film are unique, large and provocative"
Yani başlangıçta Alien filmindeki fikirlerden yola çıkıldığı ancak bizi daha kışkırtıcı ve özgün bir hikayenin beklediği konusunda ışık tutuyor bize. Yönetmenin kendi ağzından duyduğumuz üzere karşılaşacağımız şey tek kelimeyle "Epic" bir hikaye.
Araya hemen sıkıştıralım. Prometheus, yönetmenin kendisinin onayladığı üzere filmde mürettebat tarafından kullanılan geminin adı. Yine kısıtlı bilgimizle bir tahmin yürütmek farz oldu. Filmin ilk afişinde yer alan cümle: "The search for our beginning could lead to our end" [Başlangıcı arıyoruz ama sonumuz hayrola] bize ipuçları veriyor.
Prometheus Antik Yunan mitolojisinde ateşi Tanrıların katından çalıp insanlığa veren bir Titandır. Bu, Tanrılar katındaki düzenden kaosa geçişin başlangıcını simgeler. Çünkü Tanrılar kendilerinden çalınan "ayrıcalıklı" bir maddenin insan gibi fani bir varlığa verilmesini kaldıramaz, karizmasının çizildiğini düşünür, öfke ile "mutluluk" düzenlerini bozar ve Prometheus'u cezalandırılar. İşte filmde de bir düzenden kaosa geçişi mi göreceğiz merak içerisindeyim. Ya da Prometheus yalnızca kullanılan bir simge mi? Ya da her ikisi? Off o kadar çok soru sorduruyor ki. Kanımca yönetmenin ser verip sır vermemesi güzel bir şey. Mesela ben şu an işi gücü bıraktım buna kafa yoruyorum. Gerçi işte öğle tatilindeyiz ama olsun gidip yemek yemek lazım yine de ben burda oturmuş film üzerine düşünüyorum. Ridley bir Adana yap da yolla bari.
Öte yandan filmin oyuncularından Patrick Wilson'ın şurada yer alan ifadesi dikkat çekici. Diyor ki zat-ı aliniz özetle, "Bir senaryo okudum hayatım değişti. Kafam allak bullak oldu, eşimle, onunla ilgilenemediğim için tartışır olduk."
Heyecan verici şeyler tabi bu tip açıklamaları okumak. Filmin oyuncu kadrosuna bakalım bir de:
İlk olarak 300 filmindeki Stelios rolü ile Hollywood'a selam çakan ve sonrasında hızlı bir yükselişe geçen Michael Fessbender var filmin kadrosunda ki kendisi geç keşfedilmiş bir cevherdir benim için. Güney Afrika'dan ithal, oyunculuğunu şahsen beğenmediğim ama artık hatlarından mıdır nedir (ya neden olacağdı) ekrana çok yakıştığını düşündüğüm Charlize Theron var. (çarliston espirisni yapanın alnını karışlarım). Çok tanımadığım, uzaktan tanıdığım ama söylentiler o ki filmde önemli bir rolde olacağı konuşulan Noomi Repace var. Thor'da Heimdall rolünde Midgard'ın koruyucusu, Reina bekçisi Idris Elba var. Aksanına kurban biritiş aktör Guy Pearce var. Bakalım bu oyuncular nasıl bir kimya ortaya koyacaklar birlikte o konuda da merak içerisindeyim.
Filmin çekimleri büyük oranda İzlanda'da yapılmaktaydı. Şimdilerde ise, soğuk hava çarpmış olacak ki İspanya'nın güneşli Alicante sahillerinde devam ediyor. İlginç mekanlar, tezatlıklar bizi bekliyor gibi.
Diyeceğim odur ki gel Haziran gel.
Yaa minisker bırak allahaşkına, sinema bilgin ne ki ne yorum yapıosun.
YanıtlaSil